Ahmet Çakır'dan 3 büyüklerin kongresi hakkında yorum
Spor yazarı Ahmet Çakır, Galatasaray kongresine ilişkin, ''Seçimi kaybeden spor medyası olacak.'' dedi. Fenerbahçe ve Beşiktaş hakkında da görüşlerini bildiren Çakır'ın açıklamaları haberimizde...
12 Haziran 2021 - 10:48
Spor yazarı Ahmet Çakır, Galatasaray kongresine ilişkin, ''Seçimi kaybeden spor medyası olacak.'' dedi.
HİBYA’dan Mehmet Bayer’in haberine göre; Çakır, iki büyük kulübün genel kurula hazırlandığını, salgın koşullarının izin vermesi halinde Fenerbahçe ve Galatasaray'ın önümüzdeki günlerde bunu yapacağını söyledi.
Fenerbahçe'de kongre ile ilgili herhangi bir heyecan ve hazırlık bulunduğunun söylenemeyeceğini aktaran Çakır, ''Bunun nedeni de mevcut başkan Ali Koç'un tek aday ve haliyle yeniden seçilecek olmasıdır. Hatta seçim sonrasında ne yapacağının bile pek merak edilecek bir tarafı yok. Yine bir yığın transfer ve bireylerin değişip, başarılı olacakları yolunda söylemler devam edecek.'' dedi.
Çakır, Galatasaray'da ise ilginç bir durumun söz konusu olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
''En başta çok büyük rakamlara ulaşan borç olmak üzere bir yığın sorun varken, rekor düzeyde aday ortaya çıkmış durumda. Önümüzdeki günlerde bazı birleşmeler olacağı ve iki adayla seçime gidilebileceği, bu sayının en fazla üç olabileceği konuşuluyor. Bununla ilgili çabalar medyaya da yansıyor. Galatasaray'da seçimi kimin kazanacağı yolunda 19 Haziran'a kadar çeşitli tahmin ve söylentiler sürüp gidecek. Dolayısıyla bu konuda bir görüş ileri sürebilmek kolay değil. Ancak seçimi kimin kaybedeceği yolunda kesin bir görüş ileri sürebiliriz, spor medyası.''
- Beşiktaş'ta da durum farklı değil
Bu konuda ''Neden mi?'' diye soran Çakır, şöyle devam etti:
''Önceki seçimlerde gördük ki artık muhabirlik denilen, gazeteciliğin temeli olan iş, tamamen ortadan kalkmış durumda. Muhabir arkadaşlarımızın hemen hepsi kendisini bir yorumcu olarak görüyor. Haber vermek yerine sürekli yorum yapılıyor, tahminlerde bulunuluyor. Peki, bari bunu başarabiliyorlar mı? Ne gezer. Orada da durum tam bir felaket. Örneğin, Fenerbahçe'de 3 yıl önceki genel kurulla ilgili bu tür yorum ve tahminlerde seçimin başabaş geçeceği ve Aziz Yıldırım'ın az bir farkla da olsa kazanacağı yolunda bütün muhabir arkadaşlarımız görüş birliği içindeydi. Ali Koç, Yıldırım'ı 4'e katladığında (küsuratı bırakın 16 000'e 4 000 oy) konuyla ilgili bütün Fenerbahçe muhabiri arkadaşlarımızın feci bir yanlışa düştükleri görülmüştü. Bunun nedeni de açıktı. İşlerini gerektiği gibi yapma özeni çoktandır ortadan kalkmıştı. Kendilerini buna yönlendiren şefleri, müdürleri de yok gibiydi. Gerçeklerle hiçbir ilgisi bulunmayan birtakım saçmalıklar, haber diye medyada yer alabilmişti.''
Çakır, Beşiktaş'ta da durumun farklı olmadığını belirterek, ''Serdal Adalı ile Ahmet Nur Çebi arasındaki yarışta ilk 3 sandık açıldığında bile muhabir arkadaşlar çekişmenin son sandıklara kadar sürebileceği ve yaklaşık 250 oy kadar farkla Adalı'nın kazanabileceğini ileri sürüyordu. Oysa Çebi 1 000'den fazla oy farkıyla kazandı ve bu 3 adaylı bir seçimde çok büyük farktı. Sadece muhabirler değil, camianın nabzını iyi tuttuğunu ileri süren bazı yorumcu arkadaşlarımız da aşağı yukarı aynı doğrultuda görüşler ileri sürdüler. Onlar da 'şiştiler' ama kimse bunu umursamadı.'' diye konuştu.
- 'Derin Galatasaray' masalı sürüp gidiyor
Ortaya çıkan sonucun hemen hiç kimsenin işini gerektiği gibi yapmadığı olduğunu ifade eden Ahmet Çakır, sözlerini şöyle tamamladı:
''Çünkü bir genel kurul öncesindeki çalışmaları izlemenin gerektirdiği çaba gösterilmemişti. O çaba da olağanüstü birşey değildi. Her camiada genel kurulların nasıl geçebileceğini iyi tahmin edebilen kişiler bulunurdu. Öncelikle onlarla temas gerekirdi. Ardından adayların çevresindeki deneyimli isimlerden çeşitli bilgiler alınabilirdi. Bunların birleştirilmesiyle de hem sağlıklı haberler verilir, hem de sonuca yakın tahminlerde bulunulabilirdi. Özellikle Galatasaray genel kurullarıyla ilgili başka bir durum daha var. Gelişmelerle ilgili haber alamayan muhabir arkadaşlarımız 'derin Galatasaray' diye bir uydurmaya sığınarak vaziyeti idare etmeye çalışırlardı. Yani gelişmeler ne olursa olsun sonucu 'derin Galatasaray' belirleyecekti ve onun da ne yapacağı belli olmazdı. Yıllar önce Hıncal Uluç'un uydurduğu ve lideri olarak da İnan Kıraç'ı gösterdiği bu 'derin Galatasaray' masalı o günden bu yana sürüp gidiyor. Önümüzdeki günlerde yine bu türden masallar dinlemeye hazır olun.''
Hibya Haber Ajansı
HİBYA’dan Mehmet Bayer’in haberine göre; Çakır, iki büyük kulübün genel kurula hazırlandığını, salgın koşullarının izin vermesi halinde Fenerbahçe ve Galatasaray'ın önümüzdeki günlerde bunu yapacağını söyledi.
Fenerbahçe'de kongre ile ilgili herhangi bir heyecan ve hazırlık bulunduğunun söylenemeyeceğini aktaran Çakır, ''Bunun nedeni de mevcut başkan Ali Koç'un tek aday ve haliyle yeniden seçilecek olmasıdır. Hatta seçim sonrasında ne yapacağının bile pek merak edilecek bir tarafı yok. Yine bir yığın transfer ve bireylerin değişip, başarılı olacakları yolunda söylemler devam edecek.'' dedi.
Çakır, Galatasaray'da ise ilginç bir durumun söz konusu olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
''En başta çok büyük rakamlara ulaşan borç olmak üzere bir yığın sorun varken, rekor düzeyde aday ortaya çıkmış durumda. Önümüzdeki günlerde bazı birleşmeler olacağı ve iki adayla seçime gidilebileceği, bu sayının en fazla üç olabileceği konuşuluyor. Bununla ilgili çabalar medyaya da yansıyor. Galatasaray'da seçimi kimin kazanacağı yolunda 19 Haziran'a kadar çeşitli tahmin ve söylentiler sürüp gidecek. Dolayısıyla bu konuda bir görüş ileri sürebilmek kolay değil. Ancak seçimi kimin kaybedeceği yolunda kesin bir görüş ileri sürebiliriz, spor medyası.''
- Beşiktaş'ta da durum farklı değil
Bu konuda ''Neden mi?'' diye soran Çakır, şöyle devam etti:
''Önceki seçimlerde gördük ki artık muhabirlik denilen, gazeteciliğin temeli olan iş, tamamen ortadan kalkmış durumda. Muhabir arkadaşlarımızın hemen hepsi kendisini bir yorumcu olarak görüyor. Haber vermek yerine sürekli yorum yapılıyor, tahminlerde bulunuluyor. Peki, bari bunu başarabiliyorlar mı? Ne gezer. Orada da durum tam bir felaket. Örneğin, Fenerbahçe'de 3 yıl önceki genel kurulla ilgili bu tür yorum ve tahminlerde seçimin başabaş geçeceği ve Aziz Yıldırım'ın az bir farkla da olsa kazanacağı yolunda bütün muhabir arkadaşlarımız görüş birliği içindeydi. Ali Koç, Yıldırım'ı 4'e katladığında (küsuratı bırakın 16 000'e 4 000 oy) konuyla ilgili bütün Fenerbahçe muhabiri arkadaşlarımızın feci bir yanlışa düştükleri görülmüştü. Bunun nedeni de açıktı. İşlerini gerektiği gibi yapma özeni çoktandır ortadan kalkmıştı. Kendilerini buna yönlendiren şefleri, müdürleri de yok gibiydi. Gerçeklerle hiçbir ilgisi bulunmayan birtakım saçmalıklar, haber diye medyada yer alabilmişti.''
Çakır, Beşiktaş'ta da durumun farklı olmadığını belirterek, ''Serdal Adalı ile Ahmet Nur Çebi arasındaki yarışta ilk 3 sandık açıldığında bile muhabir arkadaşlar çekişmenin son sandıklara kadar sürebileceği ve yaklaşık 250 oy kadar farkla Adalı'nın kazanabileceğini ileri sürüyordu. Oysa Çebi 1 000'den fazla oy farkıyla kazandı ve bu 3 adaylı bir seçimde çok büyük farktı. Sadece muhabirler değil, camianın nabzını iyi tuttuğunu ileri süren bazı yorumcu arkadaşlarımız da aşağı yukarı aynı doğrultuda görüşler ileri sürdüler. Onlar da 'şiştiler' ama kimse bunu umursamadı.'' diye konuştu.
- 'Derin Galatasaray' masalı sürüp gidiyor
Ortaya çıkan sonucun hemen hiç kimsenin işini gerektiği gibi yapmadığı olduğunu ifade eden Ahmet Çakır, sözlerini şöyle tamamladı:
''Çünkü bir genel kurul öncesindeki çalışmaları izlemenin gerektirdiği çaba gösterilmemişti. O çaba da olağanüstü birşey değildi. Her camiada genel kurulların nasıl geçebileceğini iyi tahmin edebilen kişiler bulunurdu. Öncelikle onlarla temas gerekirdi. Ardından adayların çevresindeki deneyimli isimlerden çeşitli bilgiler alınabilirdi. Bunların birleştirilmesiyle de hem sağlıklı haberler verilir, hem de sonuca yakın tahminlerde bulunulabilirdi. Özellikle Galatasaray genel kurullarıyla ilgili başka bir durum daha var. Gelişmelerle ilgili haber alamayan muhabir arkadaşlarımız 'derin Galatasaray' diye bir uydurmaya sığınarak vaziyeti idare etmeye çalışırlardı. Yani gelişmeler ne olursa olsun sonucu 'derin Galatasaray' belirleyecekti ve onun da ne yapacağı belli olmazdı. Yıllar önce Hıncal Uluç'un uydurduğu ve lideri olarak da İnan Kıraç'ı gösterdiği bu 'derin Galatasaray' masalı o günden bu yana sürüp gidiyor. Önümüzdeki günlerde yine bu türden masallar dinlemeye hazır olun.''
Hibya Haber Ajansı
FACEBOOK YORUMLAR