Akın: Eczanelerdeki sorunun kaynağı sabit kur
Kasım ayında döviz kurlarında yaşanan yukarı yönlü dalgalanma, sabit kur uygulamasıyla işlemlerini sürdüren ilaç sektörünü de derinden etkiledi. Şu anda 645 kalem ilacın eczanelerde bulunmadığı belirtildi. Sektörde yaşanan sıkıntıları anlatan Kayseri Eczacı Odası Başkanı Uğur Nuri Akın, sorunun kaynağı olarak ilaç satışında uygulanan sabit kur uygulamasını gösterdi. Akın, eczanelerin ilaç stoku yaptığı iddialarını da kesin bir dille yalanladı.
11 Aralık 2021 - 13:14
Kayseri Eczacı Odası Başkanı Uğur Nuri Akın, ilaç sektöründe gelinen son durumu değerlendirdi. Kurdaki kontrolsüz artışın sorunlara sebep olduğunu belirten Akın, "Bizler ilaçları fiyatlandırırken belli bir kanun çerçevesinde fiyatlandırıyoruz. En son alınan kararla birlikte sabit kur uygulaması yapılmaktadır. Referans fiyat uygulamasında 5 Avrupa ülkesi seçilir, en düşük fiyat olan ülke referans alınır ve Türkiye'de uygulanmaya başlanır. Bu uygulama ilk başlarda mantıklıydı. Kurların kontrolsüzce artışı makasın fazlasıyla açılmasına sebep oldu. Bu yıl ilaçlar fiyatlandırılırken sabit kur olarak 4,57 TL uygulandı, reel kur 15 TL'yi geçmiş durumda. Aradaki makas açıldıkça maalesef yaşadığımız sıkıntılar bir bir artmaya devam edecek" diye konuştu.
İlaç piyasasının sıkıntılı günler geçirdiğini anlatan Akın, buna yanlış uygulanan kanunların sebep olduğunu söyledi. İlaç üreticilerinin tamamen ticari davrandığını vurgulayan Akın, “Bu nedenle Türkiye pazarında çokça bulunmak istemiyorlar. Son yaşanan sıkıntıların müsebbibi de Euro kuru kaynaklı makasın açılması ve sabit fiyat uygulamasından vazgeçilmemesidir. Bu sorunun sebebi hiçbir zaman eczacılar olmamıştır. Maalesef yanlış yönetilen, yanlış icra edilen kanunların sonucunu çekiyoruz. Sağlık Bakanlığımızın denetlemesi gereken yerlerin üretici firmalar olduğunu söyledik. Paydaşlarla birlikte masaya oturulup uygun bir karar verilebilir." diye konuştu.
"ARADAKİ MAKAS KAPANMALI"
Eczacılar olarak sundukları önerileri sıralayan Akın, "Türk Eczacılar Birliği bu konuda birçok çalışma yaptı. Birincisi, bu zam dönemlerini tek bir aya yaymak yerine yıl içerisinde diğer aylara yayarak bu işin üstesinden gelinebilir. İkincisi ise aradaki makas farkının mutlaka azaltılması gerekiyor. Ancak bizim burada en büyük şartımız şudur. Birincisi kamu zarara uğramayacak ve ikincisi ise vatandaşın cebinden fazla para çıkmayacak. Bu seçenekler sağlandıktan sonra aradaki kur farkı da birbirine yaklaştırılırsa, birçok ilaç tekrardan piyasaya sunulmuş olur. En büyük etken olan kendi ilacımızı kendimizin üretmemiz gerektiğini söylüyoruz. Yerli ve milli ilaç ne kadar çok artar ve ne kadar çok sahiplenirsek, bu tür yokluklarla karşılaşmayacağız" ifadelerini kullandı.
"BÖYLE GİTMEYECEĞİ AŞİKARDIR"
İlaç tedarikinde de problemlerin yaşandığını ifade eden Akın, şu an 645 ilacın piyasada olmadığını dile getirdi. Akın, "Kanuna göre Şubat ayında ilaçlara zam gelir ve bir ay öncesinde bazı ilaçlarda sorun yaşanabilirdi. Ancak bu yılki durum biraz daha farklı. Ekim ayından beri birçok ilacı bulmakta zorluk yaşıyoruz. Türk Eczacılar Birliği'nin açıklamasına göre şu an piyasada 645 kalem ilaç yok" diye konuştu.
Kronik hastaların bu durumdan olumsuz etkilenebileceğinin altını çizen Akın, "Bununla birlikte bizim en çok korktuğumuz şey, bu durumun kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarımıza sirayet etmesidir. Vatandaşlarımızı bu haberlerden sonra paniğe sokmak istemiyoruz. Çünkü hekimlerimiz bu noktada diğer tedavi seçeneklerini değerlendiriyor. Bizlere sorduklarında bizler de gerekli yönlendirmeleri yapıyoruz. Ancak bu durumun böyle gitmeyeceği aşikardır ve bir an önce düzenleme yapılması elzem hale gelmiştir" şeklinde konuştu.
ECZACILAR STOK YAPIYOR MU?
Eczacıların stok yaptığı ile ilgili iddialara da cevap veren Akın, "Bir süre önce bize atfedilen stokçuluk haberlerini hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Daha sonra yapılan araştırmalarda olayın böyle olmadığını ve bu konunun takipçisi olduğumuzu söyledik. Eczacı; stokçuluk anlayışını geçtim, stok yapılacak birçok ilacı zaten bulamıyor. Hiçbir zaman da ticaret ön plana atılmamıştır. Bizim için önemli olan halk sağlığıdır. İşletmelerimizin sürdürülebilirliği ikinci plana itilmiştir. Birçok vatandaşımız ister istemez duruma tepki gösterebiliyor, ancak durumu açıkladığımızda kendileri de bize hak veriyorlar. Bakanlığımız da yılda en az iki defa eczacıları denetliyor. Kayseri'de hiçbir meslektaşım böyle bir suçlamayı kabul etmez, bizler de etmiyoruz" diye konuştu.
İlaç piyasasının sıkıntılı günler geçirdiğini anlatan Akın, buna yanlış uygulanan kanunların sebep olduğunu söyledi. İlaç üreticilerinin tamamen ticari davrandığını vurgulayan Akın, “Bu nedenle Türkiye pazarında çokça bulunmak istemiyorlar. Son yaşanan sıkıntıların müsebbibi de Euro kuru kaynaklı makasın açılması ve sabit fiyat uygulamasından vazgeçilmemesidir. Bu sorunun sebebi hiçbir zaman eczacılar olmamıştır. Maalesef yanlış yönetilen, yanlış icra edilen kanunların sonucunu çekiyoruz. Sağlık Bakanlığımızın denetlemesi gereken yerlerin üretici firmalar olduğunu söyledik. Paydaşlarla birlikte masaya oturulup uygun bir karar verilebilir." diye konuştu.
"ARADAKİ MAKAS KAPANMALI"
Eczacılar olarak sundukları önerileri sıralayan Akın, "Türk Eczacılar Birliği bu konuda birçok çalışma yaptı. Birincisi, bu zam dönemlerini tek bir aya yaymak yerine yıl içerisinde diğer aylara yayarak bu işin üstesinden gelinebilir. İkincisi ise aradaki makas farkının mutlaka azaltılması gerekiyor. Ancak bizim burada en büyük şartımız şudur. Birincisi kamu zarara uğramayacak ve ikincisi ise vatandaşın cebinden fazla para çıkmayacak. Bu seçenekler sağlandıktan sonra aradaki kur farkı da birbirine yaklaştırılırsa, birçok ilaç tekrardan piyasaya sunulmuş olur. En büyük etken olan kendi ilacımızı kendimizin üretmemiz gerektiğini söylüyoruz. Yerli ve milli ilaç ne kadar çok artar ve ne kadar çok sahiplenirsek, bu tür yokluklarla karşılaşmayacağız" ifadelerini kullandı.
"BÖYLE GİTMEYECEĞİ AŞİKARDIR"
İlaç tedarikinde de problemlerin yaşandığını ifade eden Akın, şu an 645 ilacın piyasada olmadığını dile getirdi. Akın, "Kanuna göre Şubat ayında ilaçlara zam gelir ve bir ay öncesinde bazı ilaçlarda sorun yaşanabilirdi. Ancak bu yılki durum biraz daha farklı. Ekim ayından beri birçok ilacı bulmakta zorluk yaşıyoruz. Türk Eczacılar Birliği'nin açıklamasına göre şu an piyasada 645 kalem ilaç yok" diye konuştu.
Kronik hastaların bu durumdan olumsuz etkilenebileceğinin altını çizen Akın, "Bununla birlikte bizim en çok korktuğumuz şey, bu durumun kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarımıza sirayet etmesidir. Vatandaşlarımızı bu haberlerden sonra paniğe sokmak istemiyoruz. Çünkü hekimlerimiz bu noktada diğer tedavi seçeneklerini değerlendiriyor. Bizlere sorduklarında bizler de gerekli yönlendirmeleri yapıyoruz. Ancak bu durumun böyle gitmeyeceği aşikardır ve bir an önce düzenleme yapılması elzem hale gelmiştir" şeklinde konuştu.
ECZACILAR STOK YAPIYOR MU?
Eczacıların stok yaptığı ile ilgili iddialara da cevap veren Akın, "Bir süre önce bize atfedilen stokçuluk haberlerini hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Daha sonra yapılan araştırmalarda olayın böyle olmadığını ve bu konunun takipçisi olduğumuzu söyledik. Eczacı; stokçuluk anlayışını geçtim, stok yapılacak birçok ilacı zaten bulamıyor. Hiçbir zaman da ticaret ön plana atılmamıştır. Bizim için önemli olan halk sağlığıdır. İşletmelerimizin sürdürülebilirliği ikinci plana itilmiştir. Birçok vatandaşımız ister istemez duruma tepki gösterebiliyor, ancak durumu açıkladığımızda kendileri de bize hak veriyorlar. Bakanlığımız da yılda en az iki defa eczacıları denetliyor. Kayseri'de hiçbir meslektaşım böyle bir suçlamayı kabul etmez, bizler de etmiyoruz" diye konuştu.
FACEBOOK YORUMLAR