Harita Mühendisi Yıldız, çocukluk hayalini gerçekleştirdi
Çocukluk hayali olan tarım faaliyetini 'iyi tarım' uygulamasıyla hayata geçiren Harita Mühendisi Mustafa Yıldız, 'İyi tarımı yapma sebebimiz, insanlar gerçek dozda verimini alabilsin, yediklerinde gerçek tadı alsınlar. Çünkü bu güneşle tatlanıyor. Ahır gübresi hariç başka gübre kullanmıyoruz' dedi.
Kayseri’de Kocasinan İlçesine bağlı Kemer Mahallesinde yaşayan Harita Mühendisi Mustafa Yıldız çocukluktan beri hayalini kurduğu tarım faaliyetini yıllar sonra gerçekleştirdi.
‘İyi Tarım’ projesiyle insanların ürünün gerçek tadını alabileceğini söyleyen Harita Mühendisi Mustafa Yıldız, “Buralarda dedemin yerleri vardı. Ben satın aldım. 1992’de ceviz dikimine başladım. Cevizde de Kaman1, Kaman5’i seçtim. Talas’ta yıllar önce dikilmiş Türk cevizi olan Kaman cevizini seçtim. Fernor ceviz, Chandler ceviz emperyalistlerin cevizi olduğu için emperyalistler gibi biter. Çok biter ama tadı, tuzu olmaz. Kaman1, Kaman5’ten bir tane yediğinizde ağzınızda tadı kalır. Bunlar az biter. Bizim güneşimize, toprağımıza dayalı ceviz. Bu cevizlerin ömrü tam 100 yıl. Harita mühendisi olmam sebebiyle de şöyle düşündük. Bütün arkadaşalar köylerimize gidelim, böyle yerleri bulalım. Ve buralara cevizler, bademler, üzümler dikelim ve geliştirelim. Çünkü biz türkiye olarak güneşi satmak zorundayız. Eğer güneşi satamıyorsak yazıklar olsun bize. Tarımı mahvettiler. Aslında tarım öldü. Ama biz tarımı yeşertiyoruz. Mesela geleneksel tarımın dışında ‘iyi tarım’a başladık. İyi tarımı yapma sebebimiz, insanlar gerçek dozda verimini alabilsin, yediklerinde gerçek tadı alsınlar. Çünkü bu güneşle tatlanıyor. Ahır gübresi hariç başka gübre kullanmıyoruz. İyi Tarımcılar bizim numunemizi alıyor ve bize ‘iyi tarım’ sertifikası veriyorlar. Türkiye gibi bir yerde ben organik tarıma inanmıyorum. Organik tarım yapıyoruz diyorlar ama organik tarımda havadan uçağın geçmemesi lazım. Soyutlanmış olması lazım. Burada soyutlanmış bir yer ama soyutluğu size, halkımıza bırakıyorum” ifadelerini kullandı.
‘BU İŞ BENİM ÇOCUKLUK HAYALİMDİ’
Çocukluk hayalini Atatürk’ü örnek alarak hayata geçirdiğini dile getiren Yıldız, “Cevizin dışında birde üzüm bağı yaptım. Bu üzüm bağının özelliği şu burada 42 çeşit üzüm var. Bu gördüğünüz vadiye Toklu Vadisi derler. Bu vadide ne kadar üzüm varsa hepsini tek tek aldım getirdim buraya tek tek dizdim. Bunlar şimdi bir homojen oluşturdu. Bu iş benim çocukluk hayalimdi. Ben Atatürk’ü de örnek aldım. Köylü bana burada olmaz, yapamazsın dediler. Ama sizde görüyorsunuz burası 10 yılda, 15 yılda adam oldu. Bizim amacımız çok verim almak değil. Bir dala ne kadar üzüm gerekli ona bakıyoruz” şeklinde konuştu.
‘GÜNEŞİ SATMAZSAK OLMAZ’
Kalkınmanın tarımla üretimle olabileceğini ifade eden Yıldız, “Eğer Türkiye kalkınacaksa tarımın teknolojisiyle kalkınabilir. Ben neden Atatürk’ü örnek aldım. Atatürk bu milletin ürettiği bu üzümle, portakalla, limonla, kavunuyla, karpuzuyla Sümer Bez Fabrikasını yaptırdı. İskenderun Demir Çeliği ve hatta Kardemir Demir Çeliği yaptırmış. Uçak fabrikasını kurmuş, bu üretimle kurmuş. Demek ki biz güneşi satacağız arkadaşlar. Güneşi satmazsak olmaz. Kalkınmanın tek çaresi bu. 4 mevsimi de güneşli olan bir ülke daha gösteremezsiniz. Buranında tarihi bir boyutu var. Önümüzden geçen yol, eski tarihi göç yolu. Buranın her 25 metresine sondaj yaptırdım. Taş sondajla dağdan suyu aldım. Gördüğünüz gibi havuzu yaptım. O akan suyla bu üzümleri damlama yaparak suluyorum. Bu köyde ne kadar koyun kuzu varsa onların gübresini alıp gübreliyorum. Sonra araştırıyoruz ne eksik diye. Şu dal ne kadar ürün verir ona bakıyoruz. Verebileceği maksimum ve minimum değerleri bakıp ortalamasını buluyoruz. İyi de verim alıyoruz” diye konuştu.
İYİ TARIM NEDİR?
İyi Tarım Uygulamaları (İTU) Dünya Gıda Teşkilatı (FAO) tarafından, tarımsal üretim sisteminin sosyal açıdan yaşanabilir, ekonomik açıdan karlı ve verimli, insan sağlığını koruyan, hayvan sağlık ve refahı ile çevreye önem veren bir hale getirmek için uygulanması gereken işlemler olarak tanımlanmaktadır.