İlk Türkçe gazeteyi yayımlayan Yunus Bekir'in evinin müze olması isteniyor

ABONE OL

Kayseri'de ilk Türkçe gazeteyi yayınlayan Yunus Bekir'e ait evin restore edilerek turizme kazandırılması bekleniyor. Koramaz Vadisi'nde bulunan Bekir'in evi harabe halde ve definecilerin de hedefi olmuş durumda.

Reklam
Reklam

Avrupa’nın ‘hasta adam’ olarak gördüğü Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde Kayseri’nin Dimidere (Turan) köyünde dünyaya gelen Yunus Bekir, Cumhuriyet’e giden yolda önemli hizmetleri hayata geçirdi. Turan ülküsüne bağlı olarak yetişen Bekir, Dimidere olan köyünün isminin Turan olarak değiştirilmesini de sağladı. Ayrıca, 1910 senesinde Kayseri’de “Erciyes” ismiyle ilk Türkçe gazeteyi yayımlayan isim oldu. 

Yunus Bekir’in doğup büyüdüğü taş ev, günümüze kadar ulaşmayı başardı. Ancak bir bölümü yıkılan evin bugünlerde kaçak kazı yapanların da hedefi olması tepkilere neden oluyor. Eski Turan Mahallesi’nde (Koramaz Vadisi) bulunan tarihi evin restore edilmesi için girişim başlatıldı.



Turan Mahalle Muhtarı Hasan Soykan, Bekir’in evinin restore edilmesini istediklerini söyledi. Koramaz Vadisi’nin doğa turizmi açısından da önemli bir yer haline geldiğini vurgulayan Soykan, “Tam da bu noktada buraya sahip çıkılmasını istiyoruz. Bir bölümü yıkılan ev restore edilerek küçük bir müze haline dönüştürülebilir. Müzede Yunus Bekir’in kullandığı ve günümüze kadar ulaşan eşyalar, ilk Türkçe gazete kupürleri sergilenebilir. Ayrıca evin bahçesi de, ziyaretçilerin oturup dinlenebileceği kafe olarak planlanabilir. Bölgenin turistik olması düşünüldüğünde Bekir’in ailesine gelir getirici bir yer haline de gelebilir” diye konuştu.

Turan Mahallesi Muhtarı Hasan Soykan, her yıl 3 Mayıs günü Yunus Bekir’i andıklarını da belirterek, restorasyon ve müze fikrinin hayata geçirilmesi için Turizm Müdürlüğü, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti ve Kayseri Valiliğinin harekete geçmesini beklediklerini vurguladı.



YUNUS BEKİR KİMDİR?

Yunus Bekir, 1868 yılında Kayseri’nin Melikgazi ilçesine bağlı eski adı Dimidere olan Turan köyünde dünyaya geldi. 13 yaşındayken ailesiyle birlikte İstanbul’a yerleşti. Haydarpaşa Cerrah Mektebini bitirdi. 1892’de İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girdi. Mizan ve Meşveret gazetelerini dağıtmak suçundan 8 ay hapis yattı. 1897 Türk-Yunan Savaşı’nda gönüllü asker olarak cepheye gitti. Savaş sonunda Bulgaristan, Romanya ve İsviçre’ye geçerek İttihat ve Terakki’nin çalışmalarına katıldı.

Türkiye’ye döktükten kısa bir süre sonra, İstanbul’da patlayan bombalarla ilgili olaylar sonunda yakalanarak, 3,5 yıl daha hapiste kaldı. Hapis cezasının bitmesinden sonra memleketi Kayseri’ye sürgün olarak gönderildi.

Kayseri’de İstanbul Hükümeti aleyhine yürüttüğü faaliyetlerinden dolayı 8 ay daha Kayseri Cezaevinde kaldı. 1908 yılında Meşrutiyet’in ilanından sonra, Mutassarrıf Muammer Bey’in kurduğu basımevinde 29 Ağustos 1910 tarihinde yayımlanmaya başlayan ve Kayseri’de çıkan ilk Türk gazetesi olan Erciyes’in imtiyaz sahibi ve sorumlu müdürü olarak görev aldı.

Düzenlediği yardım kampanyaları ve eğitim seferberliği ile Kayseri’nin birçok yerinde okul yapılmasına vesile oldu. 1931 senesinde Sivas’ın Şarkışla ilçesinde vefat etti. Yunus Bekir’in kabri, şu anki ismini almasında büyük etkisi olan Turan Mahallesi’ndeki mezarlıktadır. Bekir’in ayrıca “Turan’dan Bir Ziya, Asrın Feryadı, İzmihlal” isimli bir de kitabı bulunmaktadır.