Kadınlar Günü'nde Atatürk Anıtı'na çelenk bırakıldı
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Kayseri'de Atatürk Anıtı'na çelenk bırakıldı. Törende bir konuşma yapan Türk Kadınlar Birliği Kayseri Şube Başkanı Ayşe Uzunlu, 'Bugün Dünya kadınları ile bilimde, sporda, kültürde yarışabiliyorsak, özgürce yaşayabiliyorsak bu Atatürk ve onun kurduğu cumhuriyet sayesindedir' dedi.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Kayseri’de de bir dizi etkinlik düzenleniyor. Sabah saatlerinde Atatürk Anıtı’na Kayseri’deki kadın örgütleri tarafından çelenkler bırakıldı.
Törende Türk Kadınlar Birliği Kayseri Şube Başkanı Ayşe Uzunlu da bir konuşma yaptı. Ayşe Uzunlu yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
“Hepimizin bildiği gibi,1857’de New York’ta kadın-erkek 40.000 işçi iş koşulları nedeniyle direnişe geçmiş, bir tekstil fabrikasında sıkıştırılan 129 kadın işçi yanarak can vermiştir. Bundan 53 yıl sonra ilk kez 1910 yılında Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansında, 8 Mart’ın New York’taki dokuma fabrikasında yaşamını kaybedenlerin anısına "Dünya Kadınlar Günü" olarak anılması önerisi sunulmuş ve oy birliğiyle kabul edilmiştir.
Dünya Kadınlar Günü, 1977’den beri Birleşmiş Milletler tarafından kadınların sosyal, ekonomik, kültürel ve politik başarılarını kutlayan küresel bir gün olarak kabul edilmektedir. Gün aynı zamanda kadın-erkek eşitsizliğinin giderilmesi için yapılacak çalışmalar için de bir eylem çağrısıdır. Evet, bir anma günüdür ama aynı zamanda insan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü ülkemizde 1975 yılından beri kutlanmaktadır. 12 Eylül döneminde 4 yıl ara verilmiş, 1984'ten itibaren tekrar her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından kutlanmaya başlanmıştır. Bu yeni dönemin temel farkı, eskiden sadece belli bir kesimin sahiplendiği bu günün artık tüm dünyada olduğu gibi hemen hemen tüm kadın kuruluşlarının yanı sıra adeta resmi bayram gibi devlet yetkilileri ve kurumları tarafından da kutlanmaya başlanması, hatta şirketlerin de reklam ve pazarlama faaliyetleri ile buna iştirak etmesidir. 8 Mart bugün bütün dünyanın çeşitli etkinliklerle kutladığı bir gündür.
Ülkemizde Anadolu topraklarında kadın; bilgeliğin, üretkenliğin, çalışkanlığın ve barışın simgesi olmuş; ancak uzunca bir dönem eve hapsedilerek sadece ailesine hizmet eden bir varlık haline getirilmiş; bilgiden yoksun bırakılmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında cesaretini ve gücünü büyük bir kahramanlıkla ortaya koyan kadınlar Cumhuriyetin ilan edilmesiyle her alanda eğitim almaya, yalnızca erkeklerin yapacağı düşünülen onlarca mesleği gereğince yapmaya başlamıştır. Kadınlar sosyal, siyasal ve ekonomik alandaki varlıklarını Cumhuriyete borçludur ve kadınların en büyük güvencesi de Medeni Kanun ve laiklik ilkesi olmuştur.
Bugün Dünya kadınları ile bilimde, sporda, kültürde yarışabiliyorsak, özgürce yaşayabiliyorsak bu Atatürk ve onun kurduğu cumhuriyet sayesindedir. Bugün 8 Mart’ı kutlayabiliyorsak bunu Türk kadınlarının kendisine tanınan haklara sahip çıkmasına ve cumhuriyet ile kazandığı özgüveninin hakkını vermesine borçluyuz. Türk kadını Ata’sından ve cumhuriyetin kurucu ilkelerinden aldığı güçle eşitsizliğin, baskıların, sömürünün, kadın cinayetlerinin, yönetim kademelerinde ikincilleştirmenin, eve hapsedilmenin, işyerinde mobingin, güvencesiz çalıştırılmanın, kazanılmış haklar özellikle nafaka hakkı üzerinde yapılmak istenen geri dönüş hareketlerinin, yoksulluk ve cahilliğin de üstesinden gelecektir. Birleşmiş Milletler bu yıl 8 Mart’ın ana konusunu “kalıp yargıları kırın” sloganı olarak belirlemiştir. Ülkemizde kalıp yargılar ile ilgili olarak 2021-2025 yılları arasında gerçekleştirilecek Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele IV. Ulusal Eylem Planı’nda da kalıp yargıların kırılması ile ilgili geniş yer ayrılmıştır. Ancak politikada uygulamalar tam tersini işaret etmektedir.
8 Mart Dünya Kadınlar Gününün ruhuna uygun bir şekilde siyasi, ekonomik, kültürel ve bilimsel alanda kendini ispatlamış kadınlarımız ya da kendi ayakları üzerinde durmayı başarabilmiş olanlar, daha zor koşullardaki kız kardeşlerini eşitlik mücadelesinde geride bırakmayacaklardır. Kadın hakları için yılmadan çalışan sivil toplum örgütlerinin birlikte hareket edebilmesi, eşitsizliğe maruz kalan kadınların haklarına sahip çıkılması için ortak çalışmalar yapması gerekmektedir. Yine çağdaş ve huzurlu bir yaşam isteyen erkeklerin de bu mücadeleci kadınların yanında yer alması önemlidir. Biliyor ve inanıyoruz ki birlikte güçlüyüz.
Yolumuza açan Atatürk ve Cumhuriyete teşekkürler. Dünya kadınlarından önce bizleri yüceltenlere ve 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlayabilmemize, eşitlik mücadelemizin önünü açanlara teşekkürler. Kadınlar birlikte oldukça güçlenecek ve her türlü sorunun üstesinden gelecektir.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz kutlu olsun.”