"Kişisel Verileri Koruma Kanunu ile verileriniz korunuyor"

ABONE OL

Hukukçu Gizem Gül Uzun, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ile kişisel verilerin işlenmesinin ve korunmasının dengelendiğini belirterek, 'Kanun, temel hak ve özgürlüklerin korunmasını amaçlıyor' dedi.

Reklam
Reklam

Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK) hakkında açıklamalarda bulunan Hukukçu Uzun, kişisel verinin oldukça geniş bir kavram olduğunu ve bir kişiyi o kişi yapan her türlü verinin kişisel veri olduğunu söyledi.

Hukukçu Gizem Gül Uzun, “KVKK kişisel verilerin mutlak olarak yasaklanması değildir. Verilerin işlenmesinin ve korunmasının dengelenmesidir. Bizim özel, kimseyle paylaşmak istemediğimiz bilgiler yer alıyor. Korunması dengelenmesi gerekiyor. Kanun temel hak ve özgürlüklerin korunmasını amaçlıyor. Türkiye’de bununla ilgili çok önceden bir düzenleme vardı. 2010 yılında ise KVKK ile anayasal olarak teminat altına alındı. Öncesinde Türk Ceza Kanunu’nda bununla ilgili yaptırımlar vardı. Bu KVKK olarak ayrıldı. KVKK 33 maddeden oluşmuş olsa dahi bu oldukça önemli bir kanun” diye konuştu.

‘BÜYÜK FİRMALAR VERİLERİMİZİ TOPLUYOR’

Günümüzde teknolojinin aktif bir şekilde kullanılmasıyla birlikte sosyal medyanın hayatımızda önemli bir yere sahip söyleyen Hukukçu Uzun, “Sosyal medya oldukça gündemde. Artık herkesin elinde bir akıllı telefon var. İnsanlar Instagram, Facebook, Twitter kullanıyor. Burada herkesin kişisel verileri var. Bu uygulamalar neden ücretsiz diye sorduk mu kendimize; aslında bunu yapan kişiler verileri ellerinde tuttuğu için ücretsiz. Paylaştığımız fotoğraf, ufacık bir bilgi dahi saklanıyor. Büyük firmalar bunlardan veri topluyor. KVKK kişisel verileri işleyen tüm kurumları, resmi kurumları, işletme ve şirket sahiplerini kapsıyor. Halk arasında normalde avukatları ve doktorları kapsadığı bilinmekte. Aslında bu şekilde değil, eczacıları da diyetisyenleri de kapsıyor. Doktorun hasta mahremiyetini koruma hükümlülüğü var. Hastanın sağlığı ile ilgili kullandığı ilaçlarla ilgili bu verileri saklama yükümlülüğü var. Günümüzde birçok insan psikiyatriste gidiyor ancak gittiğinin dahi bilinmesini istemiyor. Kullandığı ilaçların bilinmesini istemiyor. Burada doktorun sır saklama yükümlülüğü var. Mahkemede avukat bunu talep ettiğinde ise raporu Sağlık Bakanlığı’ndan talep edebiliyor. Aynı şekilde avukatlarında sır saklama yükümlülüğü var. Bir diyetisyen dahi danışanının kilosunu, boyunu söyleyemez. Rızası olmadan herhangi bir merada paylaşamaz. Paylaşırsa suç işlemiş oluyor. Kişisel verileri hukuka aykırı bir şekilde kullanma suçunu işlemiş oluyor. Yani birçok meslek grubunu bu kapsıyor. Sözlü ya da yazılı rıza olması gerekiyor. Sözlü alımda ispatı zor olabilir” şeklinde konuştu.

‘KANUNLA BİRLİKTE KİŞİSEL VERİLERİMİZ GÜVENCE ALTINDA’

Resmi olmayan kurum ve kuruluşları KVKK’ nu kapsamadığını belirten Hukukçu Uzun, “Gerçek dışı müşteriler, çalışanlar, ziyaretçilerin bilgilerini kaydediyorsa   bunlar KVKK kapsamındadır. Örneğin; bir hastaneye gittiğimizde kişisel bilgilerimiz kaydediliyorsa bu KVKK kapsamındadır. KVKK kanunu ile kişisel verilerimiz güvence altına alındı. Artık insanlarla ilgili özel nitelikli verilerin elde edilmesi zorlaştı. Verilerinizi ele geçiren insanlara savcılığa gidip suç duyurusunda bulunabiliyoruz. Savcılığa suç duyurusunda bulunmak için mutlaka bir avukata gerek yok. Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe yazıp, suç duyurusunda bulunabilirler. Ancak, daha donanımlı daha nitelikli bir dilekçe sunulması açısından bir avukata ihtiyaç vardır” ifadelerini kullandı.