Başıboş köpekler, görme engelli vatandaşlar için risk oluşturuyor
Son dönemlerde sokak köpeklerinin bazı insanlara saldırmasıyla yaşanan olaylar, dışarı çıkan engelli vatandaşların güvenliğini yeniden gündeme getirdi. Kayseri'de öğretmenlik yapan Mesut Hekimhan, işine giderken sokak köpekleri nedeniyle yaşadıkları zorlukları anlatarak, sokak köpekleriyle ilgili kapsamlı çözümler getirilmesi için çağrı yaptı. Hekimhan, "Hayvanlarımız önemsiz değil, ancak insanlarımızın ve çocuklarımızın güvenliği daha önceliklidir" dedi.
03 Nisan 2022 - 16:18
İki çocuk babası ve yüzde 100 görme engelli olan Mesut Hekimhan, Kayseri'nin Kocasinan ilçesindeki Ergenekon Ortaokulu'nda sosyal bilgiler öğretmenliği yapıyor. Erkilet Camikebir Mahallesi'nde oturan Hekimhan, sabahın erken saatlerinde çalışmaya gittiği ve yaya olarak gitmek zorunda kaldığı için yolda sık sık başıboş ve saldırgan sokak köpekleriyle karşılaştığını dile getirdi. Hekimhan, görme engellilerin sokak köpekleriyle ilgili yaşadıkları zorlukları kendi tanıklıkları ve çevresinden edindiği bilgiler ışığında anlattı.
"ARABADA OLMASAYDIM ŞU AN BENİMLE KONUŞAMAYACAKTINIZ"
Hekimhan, işe gidiş süreci hakkında bilgi vererek, kimi durumlarda paniğe kapıldığını anlattı: "Sabah 7.30'ta çalıştığım kurumda derslerim başladığı için bir saat önce, kimi zaman sabah ezanı okunmadan yola çıkıyoruz. Otobüsle yolculuk yapıp indikten sonra okula kadar 1,5 kilometrelik yürüme mesafesi var. Özellikle de kışın buradan yürürken başıboş, sahipsiz köpekler üzerimize geliyorlar. Yalnız olduğum zaman daha büyük bir risk oluyor. Birkaç defa bastonumla kendimi savunabildim. Üzerime gelenin ne boyutta olduğunu bilemediğim için büyük bir korku yaşıyorum. Zaten kışın şartlardan dolayı baston kullanamıyoruz."
Bir defasında çok büyük bir badire atlattığını belirten Hekimhan, "Yine çok soğuk bir kış gününde bir arkadaşımdan arabayla beni bırakmasını rica ettim. O gün araçla gittiğimiz zaman arabaya 7-8 tane köpek saldırdı. Arabaya çarptılar, saldırdılar, ancak arabada olduğumuz için kurtulduk. Ya o gün arabada olmayıp yürüyor olsaydım ve bu sürü halindeki köpekler o vakit denk gelmiş olsaydı, şu an benimle konuşmuyor olacaktınız. Ben de Develi'deki ve diğer yerlerdeki arkadaşların sonuna uğrayacaktım" ifadelerini kullandı.
"YALNIZ BAŞIMA DIŞARI ÇIKAMAZ OLDUM"
Hekimhan, kullandıkları bastonlarla köpeklere denk geldiklerinde ise köpekleri kazara çiğnediklerini söyledi: "Günlük hayatımızda dışarıda bastonla dolaşıyoruz. İnsanlara saldırmayan köpekler de var. Kaldırımda yürüdüğümüz zaman onları görmediğimiz için fark etmiyoruz. Ben henüz yaşamadım, ancak kaç tane arkadaşım yanlışlıkla köpeğin üzerine bastonla bastığını ve köpeklerin kendilerini dişlediklerini söyledi. Bireysel anlamda ise köpeklerin yanından geçerken bana havladıkları çok oldu. Ben bu korkuları yaşadıktan sonra yalnız başıma dışarı çıkamaz oldum."
Çocuklarıyla da dışarı çıkamadığını söyleyen Hekimhan, "Çocukları sıcak havada parka oynamaya götürürdüm. Ancak parkta sahipsiz ve başıboş sokak köpekleriyle sık sık karşılaşır olduk. Böylece okulun olmadığı günlerde evde kalmaya başladık. Ben bunlardan kendimi mi koruyacağım, çocuklarımı mı koruyacağım? Evde kendimizi güvende hissediyoruz ancak dışarıda da kendimizi güvende hissetmek istiyoruz" şeklinde konuştu.
"EN GÜVENİLİR YOL KAPIMIZI ÖRTÜP EVDE KALMAK OLACAK"
Hekimhan, konuyla ilgili çözüm önerilerini sıralayarak, yetkililerin eyleme geçmesini istedi: "Sokak köpeklerinin ortadan kaldırılması ve öldürülmesi kimsenin iddia edebileceği bir şey değil. Ama sokak köpekleri toplatılabilir, barınaklara yerleştirilebilir, kısırlaştırılabilir, kontrol altında tutulabilir. Özellikle tepki gösteren hayvansever insanlarımız imkanları ölçüsünde bunları sahiplenebilirler. Kendi açımdan konuşacak olursam, evime yakın mesafelerde çok rahat gidip gelebileceğim okullar var. Yetkililerimiz bizi duyarlarsa ve beni buradaki okullara yerleştirirlerse işimle ve ailemle daha yakından ilgilenebileceğim."
Hekimhan, ayrıca pratiklik açısından bazı çözümlerin bulunduğunu, ancak bunların görme engelli bireylerin kendilerini savunması için yetersiz kaldığını vurguladı: "Görme engellilerin kendilerini saldırgan sokak köpeklerinden koruyabilmeleri için şok cihazları veya sprey gibi önlemler aldıklarını ve buna rağmen kendilerini savunmada başarısız olduklarını haberlerden duyuyorum. Sokakların bu hayvanlardan temizlenmesi gerekiyor ki biz de dışarıya çıkabilelim. Yoksa bizim için herhalde en güvenilir yol kapımızı örtüp evde kalmak olacak ki biz de bunu istemiyoruz."
"ARABADA OLMASAYDIM ŞU AN BENİMLE KONUŞAMAYACAKTINIZ"
Hekimhan, işe gidiş süreci hakkında bilgi vererek, kimi durumlarda paniğe kapıldığını anlattı: "Sabah 7.30'ta çalıştığım kurumda derslerim başladığı için bir saat önce, kimi zaman sabah ezanı okunmadan yola çıkıyoruz. Otobüsle yolculuk yapıp indikten sonra okula kadar 1,5 kilometrelik yürüme mesafesi var. Özellikle de kışın buradan yürürken başıboş, sahipsiz köpekler üzerimize geliyorlar. Yalnız olduğum zaman daha büyük bir risk oluyor. Birkaç defa bastonumla kendimi savunabildim. Üzerime gelenin ne boyutta olduğunu bilemediğim için büyük bir korku yaşıyorum. Zaten kışın şartlardan dolayı baston kullanamıyoruz."
Bir defasında çok büyük bir badire atlattığını belirten Hekimhan, "Yine çok soğuk bir kış gününde bir arkadaşımdan arabayla beni bırakmasını rica ettim. O gün araçla gittiğimiz zaman arabaya 7-8 tane köpek saldırdı. Arabaya çarptılar, saldırdılar, ancak arabada olduğumuz için kurtulduk. Ya o gün arabada olmayıp yürüyor olsaydım ve bu sürü halindeki köpekler o vakit denk gelmiş olsaydı, şu an benimle konuşmuyor olacaktınız. Ben de Develi'deki ve diğer yerlerdeki arkadaşların sonuna uğrayacaktım" ifadelerini kullandı.
"YALNIZ BAŞIMA DIŞARI ÇIKAMAZ OLDUM"
Hekimhan, kullandıkları bastonlarla köpeklere denk geldiklerinde ise köpekleri kazara çiğnediklerini söyledi: "Günlük hayatımızda dışarıda bastonla dolaşıyoruz. İnsanlara saldırmayan köpekler de var. Kaldırımda yürüdüğümüz zaman onları görmediğimiz için fark etmiyoruz. Ben henüz yaşamadım, ancak kaç tane arkadaşım yanlışlıkla köpeğin üzerine bastonla bastığını ve köpeklerin kendilerini dişlediklerini söyledi. Bireysel anlamda ise köpeklerin yanından geçerken bana havladıkları çok oldu. Ben bu korkuları yaşadıktan sonra yalnız başıma dışarı çıkamaz oldum."
Çocuklarıyla da dışarı çıkamadığını söyleyen Hekimhan, "Çocukları sıcak havada parka oynamaya götürürdüm. Ancak parkta sahipsiz ve başıboş sokak köpekleriyle sık sık karşılaşır olduk. Böylece okulun olmadığı günlerde evde kalmaya başladık. Ben bunlardan kendimi mi koruyacağım, çocuklarımı mı koruyacağım? Evde kendimizi güvende hissediyoruz ancak dışarıda da kendimizi güvende hissetmek istiyoruz" şeklinde konuştu.
"EN GÜVENİLİR YOL KAPIMIZI ÖRTÜP EVDE KALMAK OLACAK"
Hekimhan, konuyla ilgili çözüm önerilerini sıralayarak, yetkililerin eyleme geçmesini istedi: "Sokak köpeklerinin ortadan kaldırılması ve öldürülmesi kimsenin iddia edebileceği bir şey değil. Ama sokak köpekleri toplatılabilir, barınaklara yerleştirilebilir, kısırlaştırılabilir, kontrol altında tutulabilir. Özellikle tepki gösteren hayvansever insanlarımız imkanları ölçüsünde bunları sahiplenebilirler. Kendi açımdan konuşacak olursam, evime yakın mesafelerde çok rahat gidip gelebileceğim okullar var. Yetkililerimiz bizi duyarlarsa ve beni buradaki okullara yerleştirirlerse işimle ve ailemle daha yakından ilgilenebileceğim."
Hekimhan, ayrıca pratiklik açısından bazı çözümlerin bulunduğunu, ancak bunların görme engelli bireylerin kendilerini savunması için yetersiz kaldığını vurguladı: "Görme engellilerin kendilerini saldırgan sokak köpeklerinden koruyabilmeleri için şok cihazları veya sprey gibi önlemler aldıklarını ve buna rağmen kendilerini savunmada başarısız olduklarını haberlerden duyuyorum. Sokakların bu hayvanlardan temizlenmesi gerekiyor ki biz de dışarıya çıkabilelim. Yoksa bizim için herhalde en güvenilir yol kapımızı örtüp evde kalmak olacak ki biz de bunu istemiyoruz."
FACEBOOK YORUMLAR