Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Yunanistan'a: Adaları silahlandırmaktan vazgeçin, şaka yapmıyorum
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Efes-2022 Tatbikatı’nın Seçkin Gözlemci Günü’nde yaptığı konuşmada, “NATO içinde her bakımdan en yüksek bedeli ödeyen müttefik olarak son iki yıldır askerî heyet toplantı davetlerimize cevap dahi vermeyen Yunanistan’ın kışkırtmalarını soğukkanlılıkla karşıladık. Ancak, bu sabrımızın ve soğukkanlılığımızın muhatabımız tarafından yanlış anlaşıldığını görüyoruz. Türkiye kimsenin hakkını, hukukunu çiğnemez ama kendi hakkını, hukukunu da kimseye çiğnetmez” dedi.
09 Haziran 2022 - 13:44
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Seferihisar’da gerçekleştirilen Efes-2022 Tatbikatı’nın Seçkin Gözlemci Günü faaliyetlerini izledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, programda bir konuşma gerçekleştirdi.
Türkiye’nin ev sahipliğinde, 37 ülkeden yaklaşık 10 bin askerî personelin katılımıyla 20 Mayıs’tan beri icra edilen tatbikata katkı veren herkese teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı şekilde, tatbikat programındaki savunma sanayi sergisinde yer alan silahların, araçların ve sistemlerin de ülkemizin bu alanda ulaştığı noktayı gösterdiğine inanıyorum. Savunma sanayinde sahip olduğumuz her türlü imkân ve kabiliyeti, dostlarımızla ve müttefiklerimizle paylaşmaktan memnuniyet duyan bir ülkeyiz. Dünyanın siyasi, ekonomik, askerî, sosyal açıdan köklü bir yeniden yapılanma sürecinden geçtiği bir dönemde, bu tür iş birlikleri çok daha büyük bir önem kazanmaktadır” diye ekledi.
“RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI, DÜNYADA BARIŞIN VE İSTİKRARIN NE KADAR KIRILGAN OLDUĞUNU GÖSTERMİŞTİR”
Rusya-Ukrayna savaşının, dünyada barışın ve istikrarın ne kadar kırılgan, ne kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösterdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgemizde yaşanan çatışmalar ve potansiyel tehditler, NATO ittifakının birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğuna işaret etmektedir” dedi.
Böyle kritik bir dönemde, Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta, Türkiye’nin uluslararası anlaşmalara dayalı haklarına ve çıkarlarına yönelik tehditler içeren stratejilere tevessül edilmesinden üzüntü duyduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bazı Yunan siyasetçiler, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir pervasızlıkla, gerçeklikten uzak, akla, mantığa, hukuka aykırı söz ve eylemlerle gündem olmaya çalışıyor. Hâlbuki bu tür konuların iç politikaya yönelik şımarıklıkları kaldırmayacak kadar hassas olduğunun ve ağır sonuçlar doğurabileceğinin sayısız örneği önümüzde durmaktadır. Ülkelerinin kaynaklarını, enerjilerini ve vakitlerini asla güçlerinin yetmeyeceği hayallerle heba edenler, tarih önünde bunun hesabını mutlaka verecektir.”
“Bu vesileyle bir kez daha Yunanistan’ı, gayri askerî statüdeki adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye, uluslararası anlaşmalara uygun davranmaya davet ediyoruz. Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum. Özellikle bu millet kararlıdır ve bu millet bir şeyi söylerse ardını da takip eder” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Doğu Akdeniz’de ülkemiz ana karasına 2 kilometreden daha az, Yunanistan’a ise 600 kilometreden daha fazla mesafedeki MEİS adası için 40 bin kilometrelik deniz yetki alanı talep etmenin anlamını uluslararası camianın takdirine bırakıyoruz. Gayri askerî statüdeki adaların çeşitli tatbikatlara dâhil edilerek NATO ve üçüncü taraf ülkelerin de bu hukuksuzluğa alet edilmeye çalışılması, sonu felaketle bitecek bir çabanın ötesinde anlama sahip değildir. Sayın Miçotakis herhâlde adalara turistik çıkarma yapıyor, bununla bir yere varmak mümkün değil. Yunanistan aynı zamanda, Avrupa Birliği üyesi olmasına rağmen, birliğin değerlerini, evrensel insan haklarını, uluslararası anlaşmaları hiçe sayarak Batı Trakya, Rodos ve İstanköy’de yaşayan Türk azınlığa baskı uygulamayı hâlâ sürdürüyor.”
Hukuksuz uygulamaları sebebiyle 1999 ve 2006 yıllarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından mahkûm edilen Yunanistan’ın baskıcı tutumunu devam ettirmesine göz yumulmasının da bir çifte standart örneği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Konu Türkiye olduğunda şahin kesilenlerin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini hiçe sayan, terör örgütlerini açıkça destekleyen, sığınmacılara her türlü insanlık dışı muameleyi yapan Yunanistan’a ses çıkarmamasını da ibretle takip ediyoruz. NATO içinde her bakımdan en yüksek bedeli ödeyen müttefik olarak son iki yıldır askerî heyet toplantı davetlerimize cevap dahi vermeyen Yunanistan’ın kışkırtmalarını soğukkanlılıkla karşıladık. Ancak, bu sabrımızın ve soğukkanlılığımızın muhatabımız tarafından yanlış anlaşıldığını görüyoruz. Türkiye kimsenin hakkını, hukukunu çiğnemez ama kendi hakkını, hukukunu da kimseye çiğnetmez” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin ev sahipliğinde, 37 ülkeden yaklaşık 10 bin askerî personelin katılımıyla 20 Mayıs’tan beri icra edilen tatbikata katkı veren herkese teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı şekilde, tatbikat programındaki savunma sanayi sergisinde yer alan silahların, araçların ve sistemlerin de ülkemizin bu alanda ulaştığı noktayı gösterdiğine inanıyorum. Savunma sanayinde sahip olduğumuz her türlü imkân ve kabiliyeti, dostlarımızla ve müttefiklerimizle paylaşmaktan memnuniyet duyan bir ülkeyiz. Dünyanın siyasi, ekonomik, askerî, sosyal açıdan köklü bir yeniden yapılanma sürecinden geçtiği bir dönemde, bu tür iş birlikleri çok daha büyük bir önem kazanmaktadır” diye ekledi.
“RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI, DÜNYADA BARIŞIN VE İSTİKRARIN NE KADAR KIRILGAN OLDUĞUNU GÖSTERMİŞTİR”
Rusya-Ukrayna savaşının, dünyada barışın ve istikrarın ne kadar kırılgan, ne kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösterdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgemizde yaşanan çatışmalar ve potansiyel tehditler, NATO ittifakının birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğuna işaret etmektedir” dedi.
Böyle kritik bir dönemde, Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta, Türkiye’nin uluslararası anlaşmalara dayalı haklarına ve çıkarlarına yönelik tehditler içeren stratejilere tevessül edilmesinden üzüntü duyduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bazı Yunan siyasetçiler, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir pervasızlıkla, gerçeklikten uzak, akla, mantığa, hukuka aykırı söz ve eylemlerle gündem olmaya çalışıyor. Hâlbuki bu tür konuların iç politikaya yönelik şımarıklıkları kaldırmayacak kadar hassas olduğunun ve ağır sonuçlar doğurabileceğinin sayısız örneği önümüzde durmaktadır. Ülkelerinin kaynaklarını, enerjilerini ve vakitlerini asla güçlerinin yetmeyeceği hayallerle heba edenler, tarih önünde bunun hesabını mutlaka verecektir.”
“Bu vesileyle bir kez daha Yunanistan’ı, gayri askerî statüdeki adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye, uluslararası anlaşmalara uygun davranmaya davet ediyoruz. Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum. Özellikle bu millet kararlıdır ve bu millet bir şeyi söylerse ardını da takip eder” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Doğu Akdeniz’de ülkemiz ana karasına 2 kilometreden daha az, Yunanistan’a ise 600 kilometreden daha fazla mesafedeki MEİS adası için 40 bin kilometrelik deniz yetki alanı talep etmenin anlamını uluslararası camianın takdirine bırakıyoruz. Gayri askerî statüdeki adaların çeşitli tatbikatlara dâhil edilerek NATO ve üçüncü taraf ülkelerin de bu hukuksuzluğa alet edilmeye çalışılması, sonu felaketle bitecek bir çabanın ötesinde anlama sahip değildir. Sayın Miçotakis herhâlde adalara turistik çıkarma yapıyor, bununla bir yere varmak mümkün değil. Yunanistan aynı zamanda, Avrupa Birliği üyesi olmasına rağmen, birliğin değerlerini, evrensel insan haklarını, uluslararası anlaşmaları hiçe sayarak Batı Trakya, Rodos ve İstanköy’de yaşayan Türk azınlığa baskı uygulamayı hâlâ sürdürüyor.”
Hukuksuz uygulamaları sebebiyle 1999 ve 2006 yıllarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından mahkûm edilen Yunanistan’ın baskıcı tutumunu devam ettirmesine göz yumulmasının da bir çifte standart örneği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Konu Türkiye olduğunda şahin kesilenlerin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini hiçe sayan, terör örgütlerini açıkça destekleyen, sığınmacılara her türlü insanlık dışı muameleyi yapan Yunanistan’a ses çıkarmamasını da ibretle takip ediyoruz. NATO içinde her bakımdan en yüksek bedeli ödeyen müttefik olarak son iki yıldır askerî heyet toplantı davetlerimize cevap dahi vermeyen Yunanistan’ın kışkırtmalarını soğukkanlılıkla karşıladık. Ancak, bu sabrımızın ve soğukkanlılığımızın muhatabımız tarafından yanlış anlaşıldığını görüyoruz. Türkiye kimsenin hakkını, hukukunu çiğnemez ama kendi hakkını, hukukunu da kimseye çiğnetmez” açıklamasında bulundu.
FACEBOOK YORUMLAR