Dr. Sema Karaoğlu'ndan Cüzzam Haftası Mesajı
Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr Sema Karaoğlu, Cüzzam Haftası dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Dr. Karaoğlu, bugüne kadar cüzzamla mücadele eden hekimleri andı.
26 Ocak 2021 - 17:25
Her yıl Ocak ayının son haftası, “Cüzzam (Lepra) Haftası“, son pazar günü de “Dünya Cüzzam (Lepra) Günü” olarak ilan edildi. Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr Sema Karaoğlu, Cüzzam Haftası dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Dr. Karaoğlu, bugüne kadar cüzzamla mücadele eden hekimleri andı.
Karaoğlu, ilk mesajını merhum Prof.Dr. Türkan Saylan üzerinden verdi. Karaoğlu, "Türkiye’de, Cüzzam ya da Lepra Hastalığı denince ilk aklımıza gelen isim Prof. Dr. Türkan Saylan. Onun, ekibi ile birlikte yıllarca süren çalışmaları sonucunda, lepra hastalığı artık ülkemiz için önemli bir sağlık sorunu olmaktan çıktı." dedi.
Karaoğlu, " Pek çok film karesinde gördüğümüz ve sayısız romanda okuduğumuz üzere cüzzamlı hastalardan herkes zombi gibi kaçıyordu. Kopuk uzuvları, dökülmüş kaşları, yamru yumru suratları ile adeta lanetli ilan edilmişlerdi, insan yerine konulmuyorlardı. Türkan Saylan , insanların yaklaşmaktan korktuğu cüzzamlıları kucakladı, bağrına bastı, yeri geldi evinde misafir etti. “Onlara dokunun” dedi, sonsuz bir şefkat göstererek şifa dağıttı. İşte bu iyilik meleği, Türkiye’nin ilk kadın dermatologlarından Prof. Dr. Türkan Saylan’dı. "şeklinde konuştu.
Karaoğlu, cüzzamla mücadele konusunda Mahatma Gandi'yi de unutmadı. Dr. Karaoğlu, "Mahatma Gandi, “Cüzzamla savaşta, sadece tıbbi tedavi ile değil, hayata küsen insanlara yaşama sevincini yeniden kazandırmakla zafere ulaşılır” der. Türkan Saylan da hayata küsen cüzzam hastalarına yaşama sevinci aşılamayı başaranlardandı ve belki de bu nedenle cüzzam konusunda zafere ulaştı." dedi.
Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr Sema Karaoğlu, "Söz konusu cüzzam olunca Prof. Dr. Ethem Utku’yu da anmak kaçınılmazdır. 1961 yılında Dünya Sağlık Örgütü Eksperi Prof. Dr. Gay Prieto’nun dediği gibi, “Doktor Utku, Türkiye’deki cüzzamlıların babasıdır." Türkiye’de cüzzamla kurumsal olarak mücadeleyi ilk başlatan hekimdir Ethem Utku. Cüzzamın dokunma ile bulaşıcı olmadığını ortaya koyan Utku, 1957 yılında “Cüzzam Savaş ve Araştırma Derneği” adıyla, cüzzamla uğraşan ilk derneği Ankara’da kurdu ve başkanlığını yaptı. Onun açtığı yolda yürütülen mücadelenin sonucudur bugün ki başarı" ifadelerini kullandı.
Karaoğlu, " 2021 Dünya Cüzzam Gününde dileğimiz, artık hiç kimsenin önlenebilir olan bu çağdışı hastalığa yakalanmaması, eski hastalarımızın da ömürlerini huzur içinde ve dışlanmadan sürdürmesidir" diyerek sözlerini tamamladı.
CÜZZEM HASTALIĞI NEDİR?
Cüzzam özellikle periferik sinirleri, daha sonra da deriyi, karaciğer, dalak ve lenf sistemini, gözü, testisleri ve diğer organları tutan, kronik mikrobakteriyel bir enfeksiyon hastalığıdır. Sinirler tutulduğu için ağrı duyusunu yitirir kişi ve kendini travmalardan koruyamaz. Cüzzamlıların yüzde 60’ında hastalık, çocuklukta ve erken gençlikte ortaya çıkar. İki-yedi yıl gibi uzun kuluçka dönemi vardır. İlk belirtilerin dikkatten kaçması nedeniyle tanı, genellikle erişkin yaşta konur. Bu da ne yazık ki bazen geri dönülmez sakatlıklara neden olabilir. Cüzzamın plasenta yoluyla bulaşması söz konusu değil. Cüzzamlı anne, sağlam çocuk doğurur: eğer anne tedavi almamış ve bol basilli cüzzam hastasıysa, çocuğunu hasta etme olasılığı fazladır. Cüzzam, solunum yoluyla bulaşan bir hastalıktır; ancak solunum yoluyla alınan bakteri, bağışıklık sistemi tarafından yok edilir. Yani hastalık çok kolay bulaşmıyor aslında. Bağışıklık sistemi sağlam kişilerde hasta olan eş dahi olsa, bulaşma olmayabiliyor.
Karaoğlu, ilk mesajını merhum Prof.Dr. Türkan Saylan üzerinden verdi. Karaoğlu, "Türkiye’de, Cüzzam ya da Lepra Hastalığı denince ilk aklımıza gelen isim Prof. Dr. Türkan Saylan. Onun, ekibi ile birlikte yıllarca süren çalışmaları sonucunda, lepra hastalığı artık ülkemiz için önemli bir sağlık sorunu olmaktan çıktı." dedi.
Karaoğlu, " Pek çok film karesinde gördüğümüz ve sayısız romanda okuduğumuz üzere cüzzamlı hastalardan herkes zombi gibi kaçıyordu. Kopuk uzuvları, dökülmüş kaşları, yamru yumru suratları ile adeta lanetli ilan edilmişlerdi, insan yerine konulmuyorlardı. Türkan Saylan , insanların yaklaşmaktan korktuğu cüzzamlıları kucakladı, bağrına bastı, yeri geldi evinde misafir etti. “Onlara dokunun” dedi, sonsuz bir şefkat göstererek şifa dağıttı. İşte bu iyilik meleği, Türkiye’nin ilk kadın dermatologlarından Prof. Dr. Türkan Saylan’dı. "şeklinde konuştu.
Karaoğlu, cüzzamla mücadele konusunda Mahatma Gandi'yi de unutmadı. Dr. Karaoğlu, "Mahatma Gandi, “Cüzzamla savaşta, sadece tıbbi tedavi ile değil, hayata küsen insanlara yaşama sevincini yeniden kazandırmakla zafere ulaşılır” der. Türkan Saylan da hayata küsen cüzzam hastalarına yaşama sevinci aşılamayı başaranlardandı ve belki de bu nedenle cüzzam konusunda zafere ulaştı." dedi.
Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr Sema Karaoğlu, "Söz konusu cüzzam olunca Prof. Dr. Ethem Utku’yu da anmak kaçınılmazdır. 1961 yılında Dünya Sağlık Örgütü Eksperi Prof. Dr. Gay Prieto’nun dediği gibi, “Doktor Utku, Türkiye’deki cüzzamlıların babasıdır." Türkiye’de cüzzamla kurumsal olarak mücadeleyi ilk başlatan hekimdir Ethem Utku. Cüzzamın dokunma ile bulaşıcı olmadığını ortaya koyan Utku, 1957 yılında “Cüzzam Savaş ve Araştırma Derneği” adıyla, cüzzamla uğraşan ilk derneği Ankara’da kurdu ve başkanlığını yaptı. Onun açtığı yolda yürütülen mücadelenin sonucudur bugün ki başarı" ifadelerini kullandı.
Karaoğlu, " 2021 Dünya Cüzzam Gününde dileğimiz, artık hiç kimsenin önlenebilir olan bu çağdışı hastalığa yakalanmaması, eski hastalarımızın da ömürlerini huzur içinde ve dışlanmadan sürdürmesidir" diyerek sözlerini tamamladı.
CÜZZEM HASTALIĞI NEDİR?
Cüzzam özellikle periferik sinirleri, daha sonra da deriyi, karaciğer, dalak ve lenf sistemini, gözü, testisleri ve diğer organları tutan, kronik mikrobakteriyel bir enfeksiyon hastalığıdır. Sinirler tutulduğu için ağrı duyusunu yitirir kişi ve kendini travmalardan koruyamaz. Cüzzamlıların yüzde 60’ında hastalık, çocuklukta ve erken gençlikte ortaya çıkar. İki-yedi yıl gibi uzun kuluçka dönemi vardır. İlk belirtilerin dikkatten kaçması nedeniyle tanı, genellikle erişkin yaşta konur. Bu da ne yazık ki bazen geri dönülmez sakatlıklara neden olabilir. Cüzzamın plasenta yoluyla bulaşması söz konusu değil. Cüzzamlı anne, sağlam çocuk doğurur: eğer anne tedavi almamış ve bol basilli cüzzam hastasıysa, çocuğunu hasta etme olasılığı fazladır. Cüzzam, solunum yoluyla bulaşan bir hastalıktır; ancak solunum yoluyla alınan bakteri, bağışıklık sistemi tarafından yok edilir. Yani hastalık çok kolay bulaşmıyor aslında. Bağışıklık sistemi sağlam kişilerde hasta olan eş dahi olsa, bulaşma olmayabiliyor.
FACEBOOK YORUMLAR