Karaismailoğlu: Deniz ticaret filomuz ile dünyada 15. sıradayız

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, deniz taşımacılığının küresel ticaretin belkemiği olduğuna dikkati çekerek, denizcilik sektörüne 2053 yılına kadar 21.6 milyar dolar yatırım gerçekleştirileceğini vurguladı. Türkiye’nin küresel deniz ticaret filosu bakımından dünyada 15. Sırada yer aldığını belirten Karaismailoğlu, yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın da en önemli ulaşım projelerinden olan Kanal İstanbul ile Türkiye’nin denizyolu taşımacılığındaki rolünün güçlendirileceğini kaydetti.

Karaismailoğlu: Deniz ticaret filomuz ile dünyada 15. sıradayız
01 Temmuz 2022 - 14:40
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 2. Türkiye Denizcilik Zirvesi’nin açılışında konuştu; “Geçen yıl ilkini düzenlediğimiz Türkiye Denizcilik Zirvesi’nde sektöre ilişkin ülkemizdeki düzenlemelerin sonuçlarının takip edilmesi, yaşanılan darboğazların gerek ilgili diğer kamu kurumları gerekse de özel sektörle iş birliği hâlinde ele alınması, geleceğe yönelik atılması gereken adımlara esas yol haritasının belirlenmesi, Mavi Vatan ve Kanal İstanbul’un stratejik önemi konuları ön plana çıkmıştı. Bu hususların bire bir takipçisi olduk. Sektörümüzle ortak akıl çerçevesinde çalıştık” dedi.
 
DENİZ TAŞIMACILIĞI KÜRESEL TİCARETİN BELKEMİĞİ
 
Bu yılda Türkiye Denizcilik Zirvesi kapsamında; Türk denizcilik filosunun geliştirilmesi, gemi insanı istihdamı, lojistik odağında deniz yapıları altyapısı ile jeopolitik gelişmeler konularıyla 4 ana oturumda bir araya gelineceğini dile getiren Karaismailoğlu, konuşmasına şöyle devam etti;
“Hem ülkemiz hem de dünya için vazgeçilmez olan denizlerimizle ilgili strateji, hedef ve çalışmalarımızı masaya yatıracağız. Dünya ticaretinin yüzde 90’ını üstlenen deniz taşımacılığı, şüphesiz ki dünya ekonomisinin merkezi, küresel ticaretin de belkemiğidir. Dünya genelinde taşınan yüklerin, değer olarak ise yüzde 70’i denizyoluyla taşınıyor. Düşük maliyet ve verimlilik avantajıyla deniz taşımacılığı; sürdürülebilir ekonomik gelişim ve refah için olmazsa olmazdır. Denizyolu taşımacılığı; havayolu taşımacılığına göre 22 kat, karayolu taşımacılığına göre 7 kat, demiryolu taşımacılığına göre 3,5 kat daha ekonomiktir. Bu veriler bize, ünlü Türk denizcisi ve devlet adamı Barbaros Hayrettin Paşa’nın ‘Denizlere hâkim olan cihana hâkim olur’ sözünü günümüzde de bize hatırlatıyor.”
 
DENİZYOLU İLE YAPILAN YÜK HACMİ 5O YILDA 20 KATTAN DAHA FAZLA BÜYÜDÜ

Denizyolu ile yapılan yük hacminin son 50 yılda 20 kattan daha fazla büyüdüğü denizcilik sektörünün, küresel ticarette en stratejik sektör konumunda olduğuna dikkati çeken Karaismailoğlu, “Ancak, küreselleşmenin etkisini her geçen gün biraz daha fazla hissettiğimiz günümüzde, dünyanın herhangi bir yerinde vuku bulan bir gelişme diğer ülkeleri direkt veya dolaylı olarak ziyadesiyle etkilemektedir. Hepimizin bildiği üzere, Çin’de ortaya çıkan koronavirüs salgını tüm dünyaya yayılmış, ülkeler sınırlarını kapatmış, insanlar izole olmuş, ulaşım aksamış, ortaya çıkan tedarik zinciri problemleri, hemen hemen tüm sektörleri yeniden şekillendirmiştir. İstatistikler, dünyada covıd-19 nedeniyle yaşanan yaklaşık yüzde 30’luk ticari daralmanın, 2008 finansal krizinden daha derin olduğunu göstermektedir. Pandemi döneminde, bu zorlu süreçte, ülkemizin lojistik sektörü tüm diğer ülkelerdekiler gibi önemli bir sınav vermiştir. 2020-21 yıllarında pandeminin etkisiyle navlun fiyatlarının yüksekliği, boş konteyner bulunamaması, ham madde tedarikindeki gecikmelerden dolayı siparişlerin zamanında yerine ulaştırılamaması gibi birçok olumsuzluk yaşanmıştır. Konteyner fiyatları ve navlunları tarihi rekorlar kırmıştır. İşletme maliyetinin yüzde 40-50’sini teşkil eden liman ve elleçleme ücretlerinde yüzde 30’un üzerinde artışlar gözlemlenmiştir. Benzer şekilde dünya denizciliğinin önemli kavşak noktalarından olan Süveyş ve Panama kanallarından geçiş tarifelerinde de önemli artışlar kaydedilmiştir. Spot piyasalardaki olağanüstü navlun artışlarının yanında, uzun dönemli kontratlarla imza altına alınan meblağlardaki artışların da doğrudan etkisiyle ikinci el gemi fiyatları da çok yüksek seviyelere ulaştı” değerlendirmesinde bulundu.

NAVLUNLARDAKİ YÜZDE 12’LİK ARTIŞ, DÜNYA ENFLASYONUNU YÜZDE 1,6 YÜKSELTTİ

2020 yılının ilk çeyreğinde varil fiyatı 15 dolar olan brent petrolün, 2022 yılında son 10 yılın zirvesini de aştığını ve 2 yıl içerisinde yaklaşık 7 kat arttığını belirten Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “2020 yılına oranla 2 katına çıkan hurda fiyatları, 600 dolar ile son 13 yılın zirvesine yükseldi. Özetlemek gerekirse, denizcilik sektöründeki maliyetlerin bu olağanüstü artışı, arz-talep dengesini değiştirdi.  Bu durum da doğal olarak navlunlara yansıdı. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın bir yayınına göre; konteyner navlunlarındaki yüzde 12’lik artış, dünya ortalama enflasyonunu yüzde 1,6 oranında artırdı. Neticede; Çin’in Şangay limanından Hollanda'nın Rotterdam limanına 40’lık bir konteyner bundan 2 yıl önce denizyolu ile 2 bin dolara taşınırken, bu meblağın 10 bin doları aşarak 5 katına çıktığı bir dönemi hep birlikte yaşadık. Pandemi süresince neredeyse durma noktasına gelen lojistik faaliyetleri sonrasında; stokların tükenişi, bekleyen tüketici taleplerinin aynı zamanlara denk gelmesi, hizmet sektörüne yönelik taleplerin henüz pandemi öncesi seviyelere ulaşamaması gibi nedenlerle deniz lojistiğinde yaşanan dar boğazlarda yığılmalar kaydedilmeye devam etmektedir” dedi.

TÜRKİYE, ORTA KORİDORUN ANAHTARI KONUMUNDA

Liman Tıkanıklığı endekslerinde de tarihi zirveler görüldüğünü ve görülmeye devam edildiğini anlatan Karaismailoğlu, “Yüzlerce gemi, milyonlarca ton yük dolu konteynerlar demirleme alanlarında limana giriş sırasını bekliyor. Zincirdeki yoğunluk sebebiyle boş konteynerların dönüşünde de önemli gecikmeler yaşanıyor. Öte yandan herhangi bir ülkede yaşanan en ufak bir politik gelişmenin dahi denizcilik sektörüne kayda değer ölçüde etkisinin olduğunu da gözlemliyoruz. Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın etkilerine de hep beraber şahit oluyoruz. Tüm bu gelişmelere rağmen ülkemiz bu darboğazı, devlet aklıyla planlanan yatırımlar ve aldığı önlemler ve sektöre verdiği destekle güçlenerek çıkmıştır. Üç kıtayı birbirine bağlayan önemli jeostratejik ve jeopolitik konumuyla ülkemiz, aslında sadece deniz taşımacılığı sektörü açısından değil, ulaşımın her modunda lojistik bir üs olmaya aday. Türkiye; 4 saatlik bir uçuş süresiyle; 1,6 milyar insanın yaşadığı, 38 trilyon dolar Gayrisafi Millî Hasıla ve 7 trilyon dolarlık ticaret hacminin olduğu bir pazarım tam ortasındayız. Asya-Avrupa kıtaları arasında en kısa, güvenli ve ekonomik uluslararası ulaşım koridoru olan “Orta Koridor” un anahtarı konumundaki ülkemizin uluslararası ticaretteki reddedilemez önemi her geçen gün artıyor. Çin’den Avrupa’ya doğru yola çıkan bir tren; Orta Koridor ve Türkiye’yi tercih ederse 7 bin kilometrelik mesafeyi 12 günde kat ediyor. Aynı tren, Rusya Kuzey Ticaret Yolu’ndan giderse 10 bin kilometrelik yolu en az 20 günde geçebiliyor. Güney Koridoru’nu kullandığında ise gemi ile Süveyş Kanalı üzerinden 20 bin kilometrelik yolu ancak 60 günde aşabiliyor. İşte bu nedenle Orta Koridor, şu an Asya ile Avrupa arasındaki en güvenli, en istikrarlı küresel lojistik koridordur” şeklinde konuştu.

SON 20 YILDA ULAŞIM VE İLETİŞİM ALTYAPISINA 183 MİLYAR DOLAR YATIRIM YAPTIK

Bu ortamın ulaşımın her modunda yapılan dev yatırımların sonucu olduğunu ifade eden Karaismailoğlu, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, 2003 yılından bu yana uluslararası ulaşım koridorlarını sürekli geliştiren ve güçlendiren bir ulaşım politikası izledik. Son 20 yılda ülkemizin ulaşım ve iletişim altyapısına 183 milyar dolar yatırım yaptık. Türkiye’nin yıllardır süren altyapı problemini büyük ölçüde çözdük. Ülkemizi;  Asya, Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Kafkaslar ve Kuzey Karadeniz ülkeleri arasında ulaşımın her modunda uluslararası bir koridora dönüştürdük. Marmaray, Avrasya Tüneli,  İstanbul Havalimanı, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı, Filyos Limanı,  Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü,  İzmir-İstanbul, Ankara-Niğde ve Kuzey Marmara Otoyolları gibi dev ulaştırma projelerini başarıyla tamamladık ve hizmete açtık. Bölünmüş yol uzunluğumuzu 6 bin kilometreden 28 bin 664 kilometreye çıkardık. Otoyol ağımızı 3 bin 633 kilometreye yükselttik. 1432 kilometre hızlı tren hattı inşa ettik. Toplam demiryolu ağımızı 13 bin 22 kilometreye çıkardık. Havalimanı sayımızı 57’ye yükselttik. Dış hat uçuşlarımızı 129 ülkede 338 noktaya çıkartarak hava yoluyla dünyada en çok destinasyona uçan ülke olduk” değerlendirmesinde bulundu.

DENİZ TİCARET FİLOMUZ İLE DÜNYADA 15. SIRADAYIZ

Denizcilik sektöründe de son 20 yılda çok önemli ilerlemeler kaydedildiğine dikkati çeken Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Deniz ticaret filomuz 31,2 milyon dedveyt tonluk kapasitesi ile ülkemiz, küresel deniz ticaret filosu bakımından 15. sırada. 2002 yılında 149 olan liman sayımız 217’ye, 37 olan tersane sayımızı 84’e çıkardık. Salgına rağmen aldığımız tedbirler neticesinde dünyanın aksine denizyolu sektöründe ülkemiz 2020 yılında da 2021 yılında da büyüme kaydetti. Dünya genelinde konteyner elleçlemelerinde yüzde 1,2’lik bir düşüş, toplam yük elleçlemesinde ise yüzde 3,8’lik bir azalma kaydedilmiş olmasına rağmen, ülkemiz limanlarında toplam yükte yüzde 2,6’lık bir artış yaşandı. Elleçlenen konteyner miktarı bir önceki yıla göre yüzde 8,3 artarak 12.6 milyon TEU olarak gerçekleşti. Elleçlenen toplam yük miktarı ise bir önceki yıla göre yüzde 6 oranında arttı ve 6 milyon tona ulaştı. Dolayısıyla gerek pandemi sürecinde gerekse de pandeminin etkilerinin azaldığı dönemde liman elleçlemesinde ülkemizde, dünya ortalamasının üzerinde bir artış gözlemlendi. 2022 Ocak-Mayıs döneminde, Rusya-Ukrayna savaşına rağmen geçen yılın aynı dönemine nazaran yük elleçlemede yüzde 7,2’lik, konteynerda ise yüzde 3,2’lik artış kaydedildi.”

GEREKLİ DESTEKLERİ VE TEŞVİKLERİ HAYATA GEÇİRİYORUZ

Kabiliyet ve kapasite açısından son 20 yılda çok önemli mesafe kat eden Türk denizciliğinin, Türkiye’nin itibarı açısından da kayda değer adımlar attığını dile getiren Karaismailoğlu, Bakanlığın denizcilik sektöründe attığı adımları şöyle anlattı;
“Gururumuzu katladı: Bakanlığımız olarak, gerekli destekleri ve teşvikleri hayata geçiriyoruz. Nisan 2021’de yürürlüğe koyduğumuz Hurdaya Ayrılan Türk Bayraklı Gemilerin Yerlerine Yeni Gemi İnşa Edilmesinin Teşvikine Dair Yönetmelik uyarınca önemli bir teşvik mekanizmasını da devreye aldık. Ülke menfaatlerimizi etkileyen, Mavi Vatan’ımıza ilişkin her türlü haklı savunmalarımızda bir güç teşkil etmesi bakımından sahibi bir Türk olan ve fiilen de Türkiye’den işletilen gemilerin Türk Bayrağı çekmeleri stratejik seviyede önem arz etmektedir. Bu noktada Zirve’de yapılacak oturumlar ile yabancı bayraktaki gemilerin Türk Bayrağına geçişine ilişkin de yol haritası belirlenecektir.”

DENİZCİLİK SEKTÖRÜMÜZE 2053 YILINA KADAR 21.6 MİLYAR DOLAR YATIRIM GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ

“Türkiye’mizin 2053 Vizyonu ışığında, ülkemizi ‘dünyanın ilk 10 ekonomisi’ içinde hak ettiği yere kavuşturacak, 30 yılık ulaştırma ve haberleşme yatırım planımızı tüm kamuoyu ile paylaştık” diyen Karaismailoğlu, bu plan kapsamında 30 yılda 198 milyar dolar yatırım öngörüldüğünü söyledi. Denizcilik sektörüne 2053 yılına kadar 21.6 milyar dolar yatırım gerçekleştirileceğini kaydeden Karaismailoğlu, bu sayede 180 milyar dolar milli gelirimize katkı sunulacağını ifade etti. Üretime etkisinin 320 milyar doları aşacağını anlatan Karaismailoğlu, 30 yıl boyunca istihdama katkısının ise 5 milyon kişi olacağını vurguladı.

KANAL İSTANBUL İLE TÜRKİYE’NİN DENİZYOLU TAŞIMACILIĞINDAKİ ROLÜNÜ GÜÇLENDİRECEĞİZ

Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Kısaca 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planımızda Mavi Vatan’ımızın temeli, ulaşımdaki entegrasyonumuzun kilit noktası denizyollarına özel bir yer ayırdık. Liman tesisi sayısını 217’den 255’e çıkaracağız. Yeşil liman uygulamalarını yaygınlaştırılarak Limanlarımızda yüksek oranda yenilenebilir enerji kaynakları kullanılmasını sağlayacağız. Otonom gemi seferleri geliştirilecek ve limanlarda otonom sistemler ile elleçleme verimliliği artırılacak. Limanların aktarma hizmeti kapasitesi genişletilerek bölge ülkelerine hizmet verebilecek çok modlu ve kısa mesafeli deniz taşıma altyapısını geliştireceğiz. Yalnızca ülkemizin değil, dünyanın da en önemli ulaşım projelerinden olan Kanal İstanbul ile Türkiye’nin denizyolu taşımacılığındaki rolünü güçlendirecek. İstanbul Boğazı’nda seyir emniyetini arttıracağız, boğazdaki gemi trafiğini azaltacağız. Tüm dünya denizciliğine mal edeceğimiz, deniz taşımacılığına yeni bir soluk getirecek Kanal İstanbul, dünyada ve ülkemizde yaşanan teknolojik ve ekonomik gelişmeler, değişen iktisadi yönelimler ve ülkemizin ulaştırma altyapıları konusundaki artan ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkan bir vizyon projesidir. Kanal İstanbul tamamlandığında, başta İstanbul Boğazı ve çevresinde can ve mal güvenliğinin sağlaması ve Boğazın tarihsel ve kültürel dokusunu korumasının yanı sıra; Boğaz giriş ve çıkışlarındaki günlerce süren beklemeleri azaltarak İstanbul Boğazı’nın trafik yükünü hafifletecektir” ifadelerini kullandı.
 
MAVİ VATANA TÜM GÜCÜMÜZLE SAHİP ÇIKIYORUZ

Mavi Vatan’a tüm güçle sahip çıkıldığına vurgu yapan Karaismailoğlu, “Türk deniz ticareti filolarının büyümesi için bakanlık olarak her türlü kolaylığı sağlıyor, ilgili paydaşların bu sürece destekleri için girişimlerimize devam ediyoruz. Çünkü, ülke menfaatlerimiz için Türk denizciliğin gelişmesinin ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Türkiye denizcilik alanındaki ağırlığını gelecekte daha fazla hissettirecek ve rekabet gücünü yükselterek denizcilik sektöründe dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri olacaktır. Türkiye Denizcilik Zirvemiz planlanan hedeflere ulaşma sürecinde başarılı sonuçlar verecektir. Denizcilik zirvesinden çıkacak sonuçları birebir takip ederek sektörü daha da güçlendirecek adımları atacağız” diyerek sözlerini tamamladı.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum