Sema Karaoğlu: Gazetecilerin susturulduğu bir ortam istemiyoruz
Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği Başkanı Dr. Sema Karaoğlu, yaptığı açıklama ile 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü kutladı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize bıraktığı en büyük mirasın demokrasi olduğunu hatırlatan Karaoğlu, demokrasinin de özgür, tarafsız ve bağımsız gazetecilerle korunacağını söyledi. Karaoğlu, zorlu şartlarda görevini layıkıyla yerine getiren gazetecilerin de gününü kutladı.
10 Ocak 2022 - 13:37
Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği (Kigder)Başkanı Dr. Sema Karaoğlu, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Gazetecilerin gününü kutlayan Dr. Karaoğlu, özellikle yerel basın mensuplarının ağır ve zor şartlar altında çalıştığını belirtti.
"DEMOKRASİ ÖZGÜR VE TARAFSIZ BASINLA KORUNABİLİR"
İktidarın basın üzerindeki baskısının devam ettiğini belirten Karaoğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize bıraktığı emaneti olan Demokrasinin de anca özgür, tarafsız ve bağımsız gazeteciler aracılığı ile korunabileceğini vurguladı.
“GAZETECİLERİN SUSTURULDUĞU BİR ORTAM İSTEMİYORUZ”
Karaoğlu, "Basın çalışanlarının kamuoyunu aydınlatmak için objektif bakış açısıyla kişi hak ve özgürlükleri ve meslek etiğinin üstün tutulduğu özgür bir çalışma ortamında görevlerinin yerine getirebilmeleri demokratik toplumu yaratan en önemli unsurdur. Basının görevi, olayları hiç çarpıtmadan doğru bir şekilde aktarmak ve insanların doğru bilgilenmesini sağlamaktır. Günümüz Türkiye’sinde basının içinde yer alan bir kesim ( ki; bir kısmının basınla bile ilgisi yok)ne yazık ki, iktidarın emir eri gibi çalışıyor, iktidar ne derse onu yazıyorlar. Yanlışları dile getiren basın mensupları ise fişleniyor, ekonomik ve adli baskı altına alınıyor, susturuluyor. Susturulamayan gazeteciler hapse atılıyor, çalıştıkları kurumlara cezalar kesiliyor ve gazetecilerin başını kaldırması engellenmeye çalışılıyor. Türk Kadınları olarak, hakikatleri dile getiren gazetecilerin susturulduğu bir ortam istemiyoruz. Hakikatler can sıkıyor bile olsa dile getirilmeli ve haber alma özgürlüğümüz engellenmemelidir. " dedi.
“BASIN TOPLUMUN MÜŞTEREK SESİDİR”
"Gazi Mustafa Kemal Atatürk, basını tarif ederken 'Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir' ifadelerini kullandığını hatırlatan Karaoğlu, " Biz de basını milletin müşterek sesi olarak görüyoruz. Milleti aydınlatmak basının görevidir. Topluma basın yol gösterir. Bunları hakkıyla yerine getirebilmesinin şartı da özgür ve tarafsız olmasıdır. Elbette her basın mensubunun inandığı bir değer, savunduğu fikir ve idealindeki bir ülke tasavvuru olabilir , saygı duyarız ancak haber alma özgürlüğümüzü istismar eden, yanlı haber yapıp toplumu yanlış yönlendiren, algı yaratan, meslek ahlak ve ilkelerine karşı tavırlar içinde olan basını da asla kabul etmeyiz ve onlara karşı da Türk Kadınları olarak tepkimizi koymaktan geri durmayız" şeklinde konuştu.
"GAZETECİLERİN HAKLARI ANAYASAL GÜVENCE ALTINA ALINMALI"
Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği Başkanı Dr. Sema Karaoğlu, özellikle yerel basının yaşadığı sıkıntılara da ayrı bir parantez açtı. Karaoğlu,"Gazetecilerimizin sosyal güvenlik ve ekonomik koşullarının iyileştirilmesi ve özgürce işlerini yapmaları ve korkmadan haber yapabilmeleri mutlaka anayasal düzenlemelerle garanti altına alınmalıdır. Bağımsız ve tarafsız basın arzuluyor isek mutlaka basının ve çalışanların iktidarlara ve onların belediyelerinin sağladığı imkanlara mahkum olmamalarını sağlamalıyız." şeklinde konuştu.
“GAZETECİLERİN ÖZEL GÜNÜNÜ KUTLARIM”
Dr. Karaoğlu, " Özgürlüklerin, demokrasinin güçlendiği, düşünceleri nedeni ile tutuklu bulunan gazetecilerin özgürlüğüne kavuştuğu ve basının üzerindeki baskıların kalkarak halkın gerçek haber alma hakkına kavuşacağı günlerin özlemiyle saygılarımı sunuyorum. Tüm gazetecilerin bu özel gününü kutlar, hepsine sağlıklı ve huzurlu bir hayat dilerim” diyerek sözlerini tamamladı.
"DEMOKRASİ ÖZGÜR VE TARAFSIZ BASINLA KORUNABİLİR"
İktidarın basın üzerindeki baskısının devam ettiğini belirten Karaoğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize bıraktığı emaneti olan Demokrasinin de anca özgür, tarafsız ve bağımsız gazeteciler aracılığı ile korunabileceğini vurguladı.
“GAZETECİLERİN SUSTURULDUĞU BİR ORTAM İSTEMİYORUZ”
Karaoğlu, "Basın çalışanlarının kamuoyunu aydınlatmak için objektif bakış açısıyla kişi hak ve özgürlükleri ve meslek etiğinin üstün tutulduğu özgür bir çalışma ortamında görevlerinin yerine getirebilmeleri demokratik toplumu yaratan en önemli unsurdur. Basının görevi, olayları hiç çarpıtmadan doğru bir şekilde aktarmak ve insanların doğru bilgilenmesini sağlamaktır. Günümüz Türkiye’sinde basının içinde yer alan bir kesim ( ki; bir kısmının basınla bile ilgisi yok)ne yazık ki, iktidarın emir eri gibi çalışıyor, iktidar ne derse onu yazıyorlar. Yanlışları dile getiren basın mensupları ise fişleniyor, ekonomik ve adli baskı altına alınıyor, susturuluyor. Susturulamayan gazeteciler hapse atılıyor, çalıştıkları kurumlara cezalar kesiliyor ve gazetecilerin başını kaldırması engellenmeye çalışılıyor. Türk Kadınları olarak, hakikatleri dile getiren gazetecilerin susturulduğu bir ortam istemiyoruz. Hakikatler can sıkıyor bile olsa dile getirilmeli ve haber alma özgürlüğümüz engellenmemelidir. " dedi.
“BASIN TOPLUMUN MÜŞTEREK SESİDİR”
"Gazi Mustafa Kemal Atatürk, basını tarif ederken 'Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir' ifadelerini kullandığını hatırlatan Karaoğlu, " Biz de basını milletin müşterek sesi olarak görüyoruz. Milleti aydınlatmak basının görevidir. Topluma basın yol gösterir. Bunları hakkıyla yerine getirebilmesinin şartı da özgür ve tarafsız olmasıdır. Elbette her basın mensubunun inandığı bir değer, savunduğu fikir ve idealindeki bir ülke tasavvuru olabilir , saygı duyarız ancak haber alma özgürlüğümüzü istismar eden, yanlı haber yapıp toplumu yanlış yönlendiren, algı yaratan, meslek ahlak ve ilkelerine karşı tavırlar içinde olan basını da asla kabul etmeyiz ve onlara karşı da Türk Kadınları olarak tepkimizi koymaktan geri durmayız" şeklinde konuştu.
"GAZETECİLERİN HAKLARI ANAYASAL GÜVENCE ALTINA ALINMALI"
Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği Başkanı Dr. Sema Karaoğlu, özellikle yerel basının yaşadığı sıkıntılara da ayrı bir parantez açtı. Karaoğlu,"Gazetecilerimizin sosyal güvenlik ve ekonomik koşullarının iyileştirilmesi ve özgürce işlerini yapmaları ve korkmadan haber yapabilmeleri mutlaka anayasal düzenlemelerle garanti altına alınmalıdır. Bağımsız ve tarafsız basın arzuluyor isek mutlaka basının ve çalışanların iktidarlara ve onların belediyelerinin sağladığı imkanlara mahkum olmamalarını sağlamalıyız." şeklinde konuştu.
“GAZETECİLERİN ÖZEL GÜNÜNÜ KUTLARIM”
Dr. Karaoğlu, " Özgürlüklerin, demokrasinin güçlendiği, düşünceleri nedeni ile tutuklu bulunan gazetecilerin özgürlüğüne kavuştuğu ve basının üzerindeki baskıların kalkarak halkın gerçek haber alma hakkına kavuşacağı günlerin özlemiyle saygılarımı sunuyorum. Tüm gazetecilerin bu özel gününü kutlar, hepsine sağlıklı ve huzurlu bir hayat dilerim” diyerek sözlerini tamamladı.
FACEBOOK YORUMLAR