Son zamanlarda ekonominin durumu ‘herkesin’ malumu.
Herkesten kastımız aslında halkın ta kendisi. ‘Mutlu azınlık’ için her şey yolunda sanırım. Hiçbir problem yok.
***
Geçtiğimiz gün sosyal medya hesabımdan, ‘ekonominin kötü’ olduğuna dair bir paylaşımda bulundum.
Aslında amacım bir nevi gelecek tepkileri ve nabzı ölçmekti. Neyin ne olduğunu, bu konuda kimin ne düşündüğünü de az çok tarttım diye düşünüyorum.
Yazımın başlığında da dediğim gibi, siyasetçilere kızmak gerçekten çok yersiz. Vatandaşın bizatihi kendisi halktan kopmuş.
***
Ekonomi konusunda kimi diyor ki; “Sokaklarda lüks araçlardan geçilmiyor, nasıl ekonomi kötü?”
Kimi diyor ki; “Aç insan varsa biz doyuralım, yalan söylüyorsunuz.”
Yahu önce aç’tan kastınız ne? Önce onun ölçüsünü belirleyelim.
Sizin aç’tan kastınızın ne olduğunu ben çok net biliyorum. ‘Karnı toksa, aç değildir!’
BİTTİ!
***
Gelelim benim ‘aç’ kelimesinden neyi kast ettiğime.
Aç nedir, biliyor musunuz?
Karnı doyan değil, çocuğunun canının çektiğini alamayandır.
Aç, eşinin istediği kıyafete gücü yetmeyen aile reisidir.
Aç, canı istediğinde çok düşük harcamalı sosyal aktiviteye bile gidemeyendir.
Sinemaya gidemeyen, çocuğunu lunaparka götüremeyen babadır!
Birileri şatafat ve lüks içerisinde yaşarken, eve fatura geldiğinde elleri titreyen, markete gittiğinde reyona yanaşmaktan korkandır.
Aç nedir biliyor musunuz? Siz arabalarınızda yazın klima serinliğinde, kışın kalorifer sıcağında gidip gelirken; soğukta otobüs bekleyen vatandaştır!
Aç, budur işte. Siz anlamazsınız.
***
Konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde yaşadığım bir olayı da sizlere aktarmak istiyorum.
***
Mahallemizde bulunan bir bakkala girdim. Hasbihal ederken bir vatandaş ufak tefek bir şeyler almak için geldi.
Yanında 2 de çocuğu vardı.
Çocukları bakkala girmenin heyecanı ile o çikolatadan, o şekere koşturdu durdu.
Babanın gözlerine baksanız, açın ne olduğunu işte o zaman anlardınız!
“Çocuk işte, alacağını alsın, evladımızdan mı kısalım!” dedi baba.
Çocuklar alacaklarını aldı, baba da 2 tane ekmek aldı.
Yalan yazan namussuzdur!
Adamın aldıkları 20 liranın biraz üzerinde tuttu.
Vatandaş veresiye defterine yazdırdı, çünkü 20 lirayı ödeyecek gücü yok!
***
Şimdi soruyorum size: Aç nedir?
Ben sosyal medya paylaşımımı, işte bu olay üzerine yaptım.
Ancak yapılan yorumları görünce de halktan kopmuş dediğimiz siyasetçilere kızmanın ne kadar yersiz olduğunu anladım.
Dediğim gibi, vatandaşın bizzat kendisi halktan kopmuş.
***
Siyasetçileri bırakın!
Arabasından inmeyen, süper marketlerde alışveriş yapan, bakkalların veresiye defterini görmeyen halk otobüslerinde konuşulan konulardan bihaber olan vatandaşın, halkın içine inmesi lazım!
Tabi onlarda keyifler yerinde!
***
Kime ne ay sonunu getiremeyen halktan!
Her şey güllük gülistanlık.
FACEBOOK YORUMLAR